%100 ETİK ALTIN KARARLILIĞI

Chopard daha önce görülmemiş önemli bir duyuruyla saat ve mücevher sektörüne öncülük ediyor. Marka temmuz 2018 tarihinden itibaren bütün mücevher ve saat koleksiyonlarında yüzde 100 etik yöntemlerle elde edilmiş altın kullanıyor.

Chopard Temmuz 2018 tarihinden itibaren mücevher ve saat koleksiyonlarında yüzde 100 etik yöntemlerle elde edilmiş altın kullanacağını açıkladı.

Sürdürülebilirlik, bir aile şirketi olan Chopard’ın hiçbir zaman vazgeçmediği çekirdek değerlerinden biri oldu. Marka bu kararıyla 30 yıl önce belirlediği bir vizyonun en üst noktasına eriştiğini gösterdi.  

Chopard eş-başkanları Caroline ve Karl-Friedrich Scheufele’nin 2018 Baselworld Saat ve Mücevher Fuarı’nda kalabalık bir izleyici grubuna yaptıkları dönüm noktası niteliğindeki duyuruyu desteklemek üzere Chopard’ın eski dostları ve destekçileri Colin ve Livia Firth, Julianne Moore, model ve çevre aktivistleri Arizona Muse ve Noella Coursaris, ve Çinli şarkıcı Roy Wang da hazır bulundular. Eş-başkanlar yaptıkları konuşmada marka olarak bu dönüm noktasına nasıl eriştiklerini anlattılar.

Chopard “Etik Altın” kavramını, çevre ve toplumsal standartlar bakımından en iyi uluslararası uygulamalarla, sorumlu kaynaklardan elde edilen altın olarak tanımlıyor. 

Chopard’ın kullandığı altın Temmuz 2018 tarihinden itibaren iki izlenebilir ve sorumlu kaynaktan elde ediliyor:

1. İsviçreli sivil toplum kuruluşu Swiss Better Gold Association’un (SBGA) belirlediği Adil Medencilik ve Adil Ticaret düzenlemelerine katılan küçük ölçekli artizan maden işletmelerinden yeni çıkarılan altın.

2. Responsible Jewelry Council (Sorumlu Mücevher Konseyi - RJC) gözetim zinciri sertifikalı altın arıtma tesislerinden elde edilen altın. 

Chopard İsviçreli sivil toplum kuruluşu Swiss Better Gold Association’a 2017 yılında, artizan altın madenciliğinin geliştirilmesi girişimlerine katkıda bulunmak ve dünyada etik yöntemlerle çıkartılan altın oranını daha da artırmak amacıyla katıldı. Baselworld kapsamında düzenledikleri basın toplantısında konuşan Chopard eş-başkanı Karl-Friedrich Scheufele “Temmuz 2018 itibarıyla kullandığımız bütün altını sorumlu kaynaklardan satın almaya başladığımızı ilan etmekten büyük gurur duyuyorum” dedi. Chopard satın aldığı artizan altın miktarını, bu altının pazardaki ulaşılabilirliğine göre giderek artırmayı planlıyor. Bugün Chopard dünyanın en büyük Adil Madencilikle üretilmiş altın alıcısı konumunda. “Bu cesaret isteyen ancak çalıştığımız iş kolunu var eden insanların hayatında bir fark yaratmak istiyorsak arkasında durmamız gereken bir taahhüt” diyen Scheufele sözlerine şöyle devam etti:

“Bu başarıyı yakalayabilmemizin sebebi 30 yılı aşkın bir süredir kendi tesislerimizde dikey entegre üretime geçmiş olmamız ve 1978 gibi erken bir tarihte kendi altın dökümhanemizi devreye sokmaktan seçkin mücevhercilik ve saat yapımında çalışan usta ve uzmanlarımızın becerilerini geliştirmeye kadar, bütün el sanatlarında kendi kaynaklarımıza yatırım yapmamızdır.” Chopard imzalı saat ve mücevherler markanın kendi atölyelerinde elde yapılıyor. Bu durum aynı zamanda markanın bütün süreçlerde kontrol sahibi olması anlamına geliyor. Dolayısıyla Chopard üretim aşamasından son ürüne kadar kullandığı altını kontrol edebiliyor.

Basın toplantısında söz alan Chopard eş-başkanı ve kreatif direktörü Caroline Scheufele ise, aile felsefelerinin her zaman önemli bir parçası olan ahlaki yaklaşımı bir aile şirketi olan Chopard’ın şirket değerlerinin merkezine yerleştirmelerinin doğal olduğunu söyledi. Scheufele şöyle dedi: “Gerçek lüks ancak tedarik zincirinizin bıraktığı el izlerini takip edebilirseniz mümkündür. Altın tedarik programımızla gurur duyuyorum. Markanın kreatif direktörü olarak her bir güzel parçanın arkasındaki hikayeyi müşterilerimize anlatabiliyor olmak bana gurur veriyor ve onların da bu hikayeleri gururla üzerlerinde taşıyacaklarını biliyorum.”

Chopard’ın etik yöntemlerle elde edilmiş altın kararlılığının bir parçası olarak tasarlanan yeni Green Carpet Seçkin Mücevher koleksiyonu da Baselworld kapsamında tanıtıldı. Bu koleksiyonun yanı sıra markanın seçkin saatçilik koleksiyonlarında yer alan L.U.C Full Strike ve Happy Palm saat modelleri de tamamen Adil Madencilik sertifikalı altından üretiliyor. 

Chopard 2013 yılında uzun dönemli bir karar alarak doğrudan artizan altına yatırım yapmaya başladı. Bu şekilde pazardaki artizan altın miktarını artırmayı hedefleyen Chopard, Alliance for Responsible Mining (Sorumlu Madencilik Birliği – ARM) aracılığıyla mali ve teknik kaynaklar aktardığı çok sayıda küçük ölçekli altın madeninin Adil Madencilik sertifikasına hak kazanmasını sağladı. Bu sayede altın madenciliğiyle geçinen küçük topluluklar çıkardıkları altını yüksek fiyattan satarken, altın çıkartma işinin sıkı çevre ve toplum standartlarına uygun yapılması garanti altına alındı. Chopard ayrıca altın tedarik ettiği Güney Amerika’daki madenlerden Avrupa’ya yeni ticaret rotaları oluşturarak hem yerel topluluklara ek gelir kazandırmış hem de Avrupa’ya izi sürülebilir ürünler getirmiş oldu. Chopard, madencilikle uğraşan yapıların ve içinde bulundukları toplulukların resmiyet kazanmasına yatırım yaparak, toplumun çeperlerinde yaşayan bu unutulmuş insanlar için umut yaratıyor, meşru ve onurlu bir yaşam sürmelerine yardımcı oluyor. 

Baselworld 2018 kapsamında yapılan bu duyuru aynı zamanda, BM Küresel Hedefler belgesine uyacağını açıklayan Chopard’ın Sürdürülebilir Lükse Yolculuk adını verdiği sürdürülebilirlik programının bir sonraki adımına da işaret ediyordu.

Chopard sorumluluk sahibi bir şirket olarak Birleşmiş Milletler Küresel Hedefleri’ne sadece uymanın ötesinde, iş ahlakını artırmak, eşitsizliği azaltmak ve sorumlu kaynak tüketimi gibi iddialı ve çok gerekli bu hedeflerin başarılmasına nasıl katkıda bulunabileceğini de araştırdı.

Basın toplantısında iş dünyasının göstereceği kararlılığın BM Küresel Hedeflerine ulaşmaktaki önemi üzerine konuşan Livia Firth, “Bugün, BM Küresel Hedefleri sayesinde toplumsal ve doğal sermaye hedeflerini ortaya koyan 17 maddelik bir planımız var ve hiç kimse bunlardan muaf tutulmamalıdır” dedi. Eco-Age adlı bir sürdürülebilirlik danışmanlık hizmetinin kurucusu ve kreatif direktörü olan Firth şöyle devam etti: “Eğer sürdürülebilir ve daha adil bir geleceğin yolunu açmak istiyorsak, içinde yaşadığımız zamanın en önemlilerinden biri sayılan böyle bir girişimle vatandaşlar arasında bağlar oluşturmak kesinlikle kaçınılmaz ve aynı zamanda heyecan verici bir şey. Chopard’ın aynı vizyonu paylaştığını görmek bize heyecan veriyor. Eco-Age olarak onlarla aynı amaç doğrultusunda çalışmayı dört gözle bekliyoruz.”

Basın toplantısından sonra Business of Fashion internet gazetesinin kurucusu ve yayın yönetmeni Imran Ahmed’in yönetiminde bir panel düzenlendi. Panele Livia Firth’in yanı sıra Pamela Gillies, Cherie Blair, Philippe Fornier ve Lene Wendland katıldı. Panelistler işletmelerin Küresel Hedefler çizgisine sadık kalarak geleceklerini nasıl garanti altına alabilecekleri, tedarik zincirlerinde nasıl değer yaratabilecekleri ve daha iyi bir dünyayı hedefleyen 2030 hedeflerine yaptıkları katkıyı sayısal verilerle nasıl gösterebilecekleri gibi başlıklar ele aldılar. 

FAN BING BING, LIVIA FIRTH,MARION COTILLARD, CAROLINE SCHEUFELE, COLIN FIRTH, LAURA BAILEY

Scheufele ailesi, lüks mücevher ve saat markası Chopard’ı 1963 yılında satın aldı. O tarihten sonra Scheufele ailesi marka değerlerinin merkezine ahlaki yaklaşımı yerleştirdiler. 

Aile 30 yılı aşkın bir süredir, kendi tesislerinde dikey entegre üretime geçme ve 1978 gibi erken bir tarihte kendi altın dökümhanesini devreye sokmaktan, seçkin mücevhercilik ve saat yapımında çalışan usta ve uzmanların becerilerini geliştirmeye kadar, bütün el sanatlarında kendi kaynaklarına yatırım yapma vizyonuna sahip. Bu durum aynı zamanda markanın üretimden nihai ürüne kadar bütün süreçleri yönetebilmesi anlamına geliyor. Chopard 30 yıldan uzun süredir sürdürülebilirlik kararlılığına devam ediyor. 

- Sorumlu Mücevher Konseyi’ne 2010 yılında katılan Chopard, 2012 yılından beri sertifikalı bir üye. 

- Chopard Sürdürülebilir Lükse Yolculuk programını 2013 yılında başlattığı günden itibaren programın kritik etkilerini izlemeye ve madenden nihai ürüne giden süreçte daha sorumlu bir tedarik zinciri oluşturmak amacıyla tedarik ve üretim süreçlerini iyileştirmeye devam ediyor. 

Eco-Age danışmanlık hizmetiyle birlikte 2013 yılında başlatılan Sürdürülebilir Lükse Yolculuk programı Chopard’ın sorumlu tedarik taahhüdünün ve tedarik zincirinde çoğu zaman görmezden gelinen gerçek insanlara yardım etme kararlılığının göstergesi. İddialı olduğu kadar heyecan verici de olan bu uzun vadeli program markaya pazar liderliğini ve rakiplerinden ayrışma fırsatını getirdi. 

Bu ‘Yolculuk’, Chopard’ın etkin Güney Amerikalı madencilik STK’sı Sorumlu Madencilik Birliği (ARM) ile hayırseverliğe dayanan bir ilişki kurmasıyla başladı. Böylece Chopard, madencilikle uğraşan toplulukların Adil Madencilik sertifikasına hak kazanmalarını sağlamak üzere eğitim, sosyal refah ve çevre desteği veren, dünyanın ilk saat ve lüks mücevher şirketi oldu. 2018 yılı itibarıyla (biri Bolivya, diğeri Kolombiya’da olmak üzere) iki Güney Amerikalı madencilik şirketi, doğrudan Chopard’ın verdiği destekle Adil Madencilik sertifikası almaya hak kazandılar.

MARION COTILLARD

Geçtiğimiz beş yıl içinde Chopard verdiği sözlerin arkasında durmaya devam etti ve art arda dönüm noktası niteliğinde adımlar attı. Bunlardan en dikkat çeken bazıları şöyle:

- Sadece sorumlu kaynaklardan elde edilmiş, geriye doğru izlenebilir değerli malzemeler kullanarak, Green Carpet adını verdiği muhteşem bir seçkin mücevher koleksiyonu hazırladı.  

- Markanın kitlesel tüketime yönelik ilk etik altın ürünlerinden oluşan Palme Verte koleksiyonunu hazırladı.

- L.U.C Koleksiyonu kapsamında dünyanın ilk etik yöntemlerle elde edilmiş altın saatlerini üretti.

- Tasarımını ve imalatını yaptığı Altın Palmiye ödüllerinde 2014 yılından beri etik altın kullanıyor. 

- Chopard 2017 yılında yine etik altından kitlesel tüketime yönelik Ice Cube koleksiyonunu tanıttı. 

Cannes 2013: Chopard Sürdürülebilir Lükse Yolculuk programını ilk kez duyurdu. Bu doğrultuda atılan ilk adım ARM aracılığıyla artizan madenciliğin desteklenmesi oldu. Bu iş birliğinden doğan Green Carpet koleksiyonunun ilk parçaları, RJC sertifikalı pırlanta ve Adil Madencilik sertifikalı altından üretilen zarif bir bileklik ve uyumlu küpeleriydi. Fransız aktris Marion Cotillard 2013 Cannes Film festivalinin kırmızı halı töreni sırasında bu seti taktı.  

Altın Küre 2014: Cate Blanchett En İyi Aktris dalında Altın Küre ödülünü alırken, RJC sertifikalı pırlanta ve Adil Madencilik sertifikalı altından elde yapılmış küpeler takıyordu.

Baselworld 2014: Chopard bir ilke imza attı: L.U.C Tourbillon QF Fairmined, dünyanın ilk etik altından üretilmiş Haute Horologerie saati oldu.  

Cannes 2014: Chopard Altın Palmiye ödülünü tamamen Adil Madencilikle çıkartılan altından üretti. Bu da film endüstrisi açısından bir ilkti.

Kasım 2014, Miami: Caroline Scheufele, Chopard’ın Eco-Age ortaklığıyla başlattığı Sürdürülebilir Lükse Yolculuk programı dolayısıyla Bravo Business Awards kapsamında Yılın Çevrecisi ödülünü Livia Firth’in elinden aldı. 

Kasım 2014, New York: Caroline Scheufele, Sürdürülebilir Lükse Yolculuk programını başlatması nedeniyle BM Fashion 4 Development ödülünü aldı. Ödülü Kolombiya Cumhurbaşkanı’nın eşi sundu.

COLIN FIRTH

Baselworld 2015: Chopard yolculuktaki kararlılığını Bolivya’daki bir artizan madeni destekleyerek gösterdi. Marka ayrıca sürdürülebilir ve etik malzemelerle ürettiği Green Carpet koleksiyonuna yeni parçalar ekledi ve etik altından üretilen L.U.C XPS Fairmined saati tanıttı. 

Cannes 2015: Chopard kitlesel tüketime yönelik ilk etik altın mücevher serisini piyasaya sundu. Palme Verte adı verilen koleksiyon ilhamını Altın Küre ödüllerinin tasarımından alıyordu. Aynı dönemde Caroline Scheufele ve Oscar ödüllü Fransız aktris Marion Cotillard yaratıcılık ve sürdürülebilir lüks konusundaki kararlılıklarını birleştirdiler ve Cotillard Green Carpet koleksiyonu için benzersiz ve tek bir mücevher tasarladı. Bu tasarım Green Carpet koleksiyonunun kapılarını farklı ve yeni bir değerli taşa da açmış oldu: Avustralya’nın ücra bir bölgesindeki bir aile işletmesi olan Aurora madeninden satın alınan, dünyanın ilk izlenebilir ve sürdürülebilir kaynaklı opalleri. 

Eylül 2015: Biri Bolivya diğeri Kolombiya’da olmak üzere, kooperatiflerin işlettiği iki altın madeni, Chopard’ın iki yıl boyunca sağladığı doğrudan destek sayesinde Adil Madencilik sertifikası almaya hak kazandılar. Chopard bu madenlerin çıkardığı etik altının tamamını satın almayı taahhüt etti. Chopard aynı dönemde İsviçreli arıtma tesisi Precinox ile anlaşarak, Bolivya’dan Avrupa’ya dünyanın ilk güvenli Etik Altın ticaret rotasını kurdu. 

Cannes 2016: Chopard Gemfields ile yeni bir ortaklık kurduğunu duyurdu ve dünyada ilk kez etik yöntemlerle elde edilmiş zümrütlerin kullanıldığı Green Carpet kapsül koleksiyonunu tanıttı. Bu parçaları kırmızı halıda Julianne Moore taşıdı. 

Venedik 2016: Gemfields ile iş birliğine devam eden Chopard, 2016 Venedik Film Festivali’nde Green Carpet koleksiyonuna katılan yeni parçaları tanıttı. 

Kasım 2016: Chopard etik yöntemlerle çıkartılmış 18 ayar pembe altın kullanarak yaptığı L.U.C Full Strike dakika tekrarlayıcılı saati tanıttı. 

Ocak 2016: Chopard Green Carpet koleksiyonu kapsamında, Garden of Kalahari adını verdiği benzersiz bir kapsül koleksiyonu görücüye çıkardı. Bu koleksiyonda Botswana’da (Afrika) faaliyet gösteren Karowe madeninden etik yöntemlerle çıkartılan ve Queen of Kalahari adı verilen muhteşem bir D-Flawless elmas kullanıldı.  

Baselworld 2017: Chopard etik altın kullanarak ürettiği kitlesel tüketime yönelik Ice Cube koleksiyonuna yeni parçalar ekledi. 

Cannes Festivali ve Oscar Ödülleri 2017: Charlize Theron kırmızı halıda Garden of Kalahari koleksiyonundan parçalarla boy gösterdi. 

Cannes 2017: Caroline Scheufele, Colin ve Livia Firth ile birlikte, Chopard’ın aynı toplumsal ve çevresel değerleri paylaşan stratejik tedarikçilerine Chopard GCC Sürdürülebilirlik ve Toplumsal Adalete Bağlılık ödüllerini verdi. Aynı dönemde marka Sürdürülebilir Lükse Yolculuk kapsamında yeni lüks parfüm markasını kurdu. 

Milano Moda Haftası 2017: Chopard, İtalya Yeşil Halı Moda Ödülleri kapsamında yine spot ışıklarının altındaydı. Markanın Adil Madencilikle çıkartılan altından ürettiği ödül heykelcikleri aralarında Valentino, Prada, Gucci ve Armani gibi markaların da bulunduğu sahiplerine verildi.

Ekim 2017: Burma’da şiddetlenen Rohingya krizi nedeniyle Chopard bu ülkeden değerli taş alımına derhal son verdi. 

Kasım 2017: Chopard artizan altın madenciliğinin geliştirilmesi girişimlerine katkıda bulunmak ve dünyada etik yöntemlerle çıkartılan altın oranını daha da artırmak amacıyla İsviçreli sivil toplum kuruluşu Swiss Better Gold Association’a katıldı.

Baselworld 2018: Chopard Temmuz 2018 itibarıyla ürettiği bütün mücevher ve saatlerde yüzde 100’ü sorumlu kaynaklardan tedarik edilen altın kullanmaya başladığını ve bu girişimin BM Küresel Sürdürülebilirlik Hedefleri’ne etkisini ölçeceğini duyurdu.

JULIANNE MOORE